Güzel okudu. / Güzel okumak / Çok güzel iş / Çok güzel okudu.
Zarf Fiil Zarf Fiilimsi Zarf Sıfat İsim Zarf Zarf Fiil
Zarfların Anlam Bakımından Çeşitleri
- Durum Zarfları
- Niteleme Zarfları
- Kesinlik Zarfları
- Olasılık Zarfları
- Yaklaşıklık Zarfları
- Yineleme Zarfları
- Üleştirme Zarfları
- Sınırlama Zarfları
- Zaman Zarfları
- Miktar (Azlık-çokluk, nicelik, ölçü) Zarfları
- Eşitlik Zarfları
- Üstünlük Zarfları
- En üstünlük Zarfları
- Aşırılık Zarfları
- Soru Zarfları
- Yer-yön Zarfları
1.DURUM ZARFLARI
Fiil veya fiilimsilerin yapılış biçimine açıklık getiren zarflara denir. Durum zarflarının özellikleri ve çeşitleri şunlardır:
a)Niteleme Zarfları : Fiil ve fiilimsilerin yapılışını bildiren ve “nasıl” sorusuna cevap veren zarflardır. Güzel yazdı. Hızlı oturdu.
Bazı niteleme zarfları ikileme veya edat öbeği şeklinde olabilir: Koşa koşa geldi. Yorgun gibi görünüyorsun.
b) Kesinlik Zarfları: Fiillerin ve fiilimsilerin yapılışına kesinlik anlamı katan zarflardır. Başlıca kesinlik zarfları şunlardır: Elbet, şüphesiz, ne olursa olsun, elbette, mutlaka, kuşkusuz, eninde sonunda, er geç, hiç, asla, hiç mi hiç... Asla gitmeyeceğim. Kesin gelirim.
Yeterlilik fiilleri olasılık anlamı taşıdığı için, bu fiillerle olasılık zarflarının aynı cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
Belki çarşıya gidebiliriz (Doğru)
Belki çarşıya gideriz. (Doğru)
Belki çarşıya gidebiliriz. (Yanlış)
Aşağı yukarı üç yıldır gelmiyor. / Takriben saat bir’de gittik. / Hemen hemen on milyonum var / Yaklaşık üç aydır uğramıyor.
Aşağı yukarı tam yüz milyonum var (Yanlış)
“de” bağlacının bazı kullanımlarda yineleme anlamı görülür: Bu sene de izin kullanmadım.
e) Üleştirme Zarfları : Üleştirmeli sayı kelimelerinin genellikle ikileme biçiminde fiil ve fiilimsilere yönelik olarak kullanılmasıdır. İçeriye ikişer ikişer girin. / Teker teker gelin.
f) Sınırlama Zarfları : Fiillere zaman ve ölçü bakımından sınır getiren zarflardır. Başlıcaları şunlardır: En erken, ancak, en çok, en az, en fazla, artık, en geç...Bu para en çok üç ay gider.
“Ancak” ve “yalnız” kelimeleri “sadece” anlamında kullanılıp isme sınır getirirse edat olur. Ayın kelimeler “sadece” anlamında kullanılıp fiile sınırlama getirdiğinde zarf görevini üstlenir. “Ancak, yalnız” kelimeleri “fakat” anlamında kullanılırsa bağlaç olur.
Bu işi ancak Ali yapar (Edat) / Bu para ancak üç ay yeter(Zarf) / Bu hastalığa yalnız iki ay dayanılır (Zarf) / Okula giderim; yalnız derse girmem.(Bağlaç) / Size gelirim; ancak televizyon seyredeceğiz. (Bağlaç)
“Yalnız” kelimesi isim, sıfat ve niteleme zarfı olarak da kullanılır:
O her zaman yalnızdı. (İsim) / Yalnız adam kimseyle konuşmazdı. (Sıfat) / Bu adam şu evde yalnız oturuyor. (Niteleme Zarfı)
NOT : “Artık” kelimesi “bundan sonra” anlamına gelirse zarf olur: Artık size güvenmiyorum. “Artık” kelimesi isim ve sıfat olarak da kullanılabilir. Ekmek artıkları (İsim) / Artık kumaş (Sıfat)
Zaman zarfları fiil ve fiilimsileri niteleyerek “ne zaman” sorusuna cevap verir. Zaman bildiren her kelime zarf değildir. Dün geldi. (Zarf) / Dünü unutalım. (İsim)
Bazı deyimler, zaman zarfı olur: Eli kulağında gelir. (Zaman Zarfı)
“İleride” kelimesi cümlede kullanılışına göre bazen isim, bazen zarf olur: İleride bir adam duruyor. (İsim) / İleride size oturmaya geleceğim. (Zaman zarfı)
a) Eşitlik Zarfları: “Kadar” ve “denli” edatlarıyla oluşan ve fiillerle fiilimsileri niteleyen öbeklerdir. Ben de İsmet kadar çalıştım. (Eşitlik zarfı) / Cennet kadar güzel Ülkem.
Eşitlik Zarfı Sıfat İsim
“Kadar” edatıyla oluşan öbekler, ismi niteleyerek sıfat olabilir: Bacak kadar çocuk. (Sıfat) / Dünya kadar çalıştım. (Zarf) / Dünya kadar iş. (Sıfat)
“Daha” kelimesi “bir” kelimesiyle öbekleşince, bir işin tekrarlanacağını anlatır. Ve yineleme zarfı olur. Bu sınavda şansımı bir daha deneyeceğim. (Yineleme zarfı)
Cennet kadar güzel Türkiye (İsim, edat, sıfat, isim)
Cennet kadar güzel Türkiye (Zarf, sıfat, isim)
Cennet kadar güzel Türkiye (Sıfat öbeği, isim)
“Olabildiğince, alabildiğince, olağanüstü, fevkalâde, harikulade” kelimeleri de aşırılık anlamı taşır. Bu kelimeler aşırı şaşkınlık veya aşırı beğenme duygularını anlatmaya yarar. Bunlar cümlede sıfat veya zarf göreviyle kullanılır. Olağanüstü toplantı. (Sıfat, isim) / Olağanüstü güzel bir gol attı. (Zarf, sıfat, isim)
İçeri gir. (Zarf) / İçeriye gir (İsim)
“İçeri, dışarı, yukarı, aşağı, ileri, geri, öte, beri” kelimeleri yer-yön zarfı olduğunda zarf tümleci, isim olarak kullanıldığında ise özne, nesne veya dolaylı tümleç olur.Aslında Yer – yön zarfları “nereye” sorusuna cevap verir. “Nereye” sorusuna cevap veren kelimeler dolaylı tümleç olduğu halde, yer-yön zarfları bu soruya cevap vermesine rağmen zarf tümleci olur. Çünkü Türkçe’de kendi adıyla öğe olan tek kelime çeşidi zarftır. Yani cümlede zarf görevinde kullanılan bir kelime, öğe olduğunda mutlaka zarf tümleci olur.
İçeri gir. (Zarf Tümleci, yüklem) / İçeriye gir. (Dolaylı tümleç, yüklem) / İçerisi beğenildi. (Sözde özne,yüklem)
Yukarıda sıralanan kelimeler isimleri niteleyerek sıfat görevini üstlenebilir: Aşağı mahalle..
“İleri” kelimesi isim, zaman zarfı, yer-yön zarfı ve sıfat olarak kullanılır.
Adı geçen kelimelerin hepsi birbirinin karşıt anlamlıları şeklindedir. Bu kelimeler karşıt anlamlılarıyla ikileme biçiminde kullanılırsa yer-yön zarfı olmaz, niteleme ve yaklaşıklık zarfı olur. Aşağı yukarı yüz milyon kazandım. ( Yaklaşıklık zarfı)
- Basit Zarflar : Hiç ek almayan zarflardır. İyi çalıştı, çok yoruldu...
- Türemiş Zarflar : Yapım eki alarak oluşan zarflardır. Akıllı davrandı, yorgun görünüyor.
- Birleşik Zarflar: En az iki kelimenin birleşmesinden oluşan zarflardır. Açıkgöz davrandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder